- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yavuz Sultan Selim – Doğumu ve Gençliği
Yavuz Sultan Selim’in etkileyici hayatını adım adım incelediğimiz yazı dizimizin ilk bölümüyle karşınızdayım. Bu yazıda, onun tahta çıkışından önceki yıllarına, yani çocukluk ve gençlik dönemine birlikte ışık tutuyoruz.
Osmanlı tahtında sekiz yıl gibi kısa bir süre oturmasına rağmen, devletin kaderini kökten değiştiren bir lider olarak tarihe geçen Yavuz Sultan Selim, hem askerî başarılarıyla hem de sert ve disiplinli yönetim tarzıyla bilinir. Ancak bu güçlü karakterin temelleri, daha doğumundan itibaren atılmıştır. Onun çocukluğu, gençliği ve şehzadelik dönemi; ilerideki imparatorluk vizyonunun zeminini oluşturmuştur.
Doğumu ve Ailesi
Yavuz Sultan Selim, 10 Ekim 1470 tarihinde Amasya'da doğdu. Babası, Osmanlı tahtına 1481 yılında oturan II. Bayezid; annesi ise Ayşe Gülbahar Hatun’dur. Ayşe Gülbahar Hatun'un kökeni hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, bazı tarihçiler onun bir Karadenizli harem mensubu olduğunu, bazıları ise Dulkadiroğulları beyliğiyle bağlantılı olduğunu belirtir.
Selim’in doğduğu dönem, Osmanlı’nın Balkanlar’da ilerleyip Anadolu’da ise çeşitli beyliklerle mücadele ettiği bir zamandı. II. Bayezid, babası Fatih Sultan Mehmet kadar agresif bir siyaset izlemese de, devletin temel yapısını korumak adına dengeci bir politika izliyordu. Selim, böyle bir dönemin içinde doğdu ve çok küçük yaşlardan itibaren hem siyaseti hem de saray içindeki denge mücadelelerini gözlemleyerek büyüdü.
Eğitim Hayatı
Osmanlı şehzadeleri klasik bir saray eğitimi alırdı. Bu eğitim; Kur'an eğitimi, Arapça ve Farsça gibi dillerin öğrenilmesi, matematik, mantık, tarih ve coğrafya gibi temel ilimlerin yanı sıra askerî disiplinleri de içerirdi. Selim de bu eğitimi eksiksiz şekilde aldı. Arapça ve Farsça’yı ileri düzeyde öğrenmiş, özellikle Fars edebiyatına ilgi duymuştur.
Yine kaynaklar, onun medrese eğitiminin yanı sıra ata binme, kılıç kullanma, ok atma gibi askerî becerilerde oldukça başarılı olduğunu aktarır. Bu yetenekler, ilerleyen yıllarda doğu seferlerinde doğrudan etkisini gösterecektir.
Trabzon Sancakbeyliği ve Sınır Tecrübesi
Selim, 1494 yılında henüz 24 yaşındayken Trabzon Sancakbeyliği’ne atanmıştır. Trabzon, Osmanlı için hem stratejik hem de riskli bir bölgeydi. Hem Karadeniz kıyısında olması hem de doğudan gelen Safevî tehdidine yakınlığı, bölgenin önemini artırıyordu. Bu nedenle genç bir şehzadenin burada görev yapması, aynı zamanda onun kapasitesini test etmeye yönelikti.
Trabzon’daki görev süresi, Selim için adeta bir devlet adamlığı okuluna dönüştü. Bu dönemde Gürcistan ve Safevî topraklarıyla sınır çatışmalarına girdi. Özellikle Şah İsmail’in güçlenmesiyle birlikte, Safevîler doğuda hem dinî hem siyasi bir tehdit hâline gelmeye başlamıştı. Selim, babasının temkinli yaklaşımına karşılık daha aktif ve saldırgan bir tavır sergilemiş, doğu sınırlarını kendi inisiyatifiyle savunmuştu. Bu davranışı merkezdeki bazı devlet adamları tarafından riskli görülse de, onun cesur yapısını ve askerî dehasını gösteren ilk işaretti.
Karakter Özellikleri ve Şehzade Selim’in Duruşu
Selim’in karakteri, daha gençlik yıllarında çevresindekiler tarafından "sert, ketum ve disiplinli" olarak tanımlanır. Oldukça az konuşur, dikkatli dinler, hızlı karar verir ve uygulamada tereddüt etmezdi. Öfkesini bastırma konusunda zorlandığı, fakat stratejik konularda soğukkanlı davrandığı da kayıtlara geçmiştir.
Ayrıca edebiyata da ilgi duyan Selim, "Selimî" mahlasıyla şiirler yazmış, bazı divan geleneği şairleriyle dostluk kurmuştur. Ancak bu edebî yönü onun sert siyasetçi kimliğinin gölgesinde kalmıştır. Yine de onun şiirleri incelendiğinde, güçlü bir tarih bilinci, kader anlayışı ve liderlik duygusu ön plana çıkar.
Saray İçi Mücadelelerin Başlangıcı
Trabzon'daki görev süresinin sonlarına doğru, II. Bayezid’in yaşlanması ve kardeşler arasındaki rekabetin kızışmasıyla birlikte, saray içi mücadeleler görünür hâle gelmiştir. Selim, kardeşleri Ahmet ve Korkut’a karşı ciddi bir mücadele vermek zorunda kalacaktır. Bu dönem, Yavuz’un sadece askerî değil, aynı zamanda siyasi mücadelelerde de ne kadar kararlı ve stratejik bir figür olduğunu gösterecektir.
Tahta çıkmadan önceki bu sancak dönemi, onun hem liderlik anlayışının olgunlaşmasına hem de Osmanlı'nın karşılaştığı tehditleri yakından tanımasına vesile olmuştur.
Devamı yakında...
Kaynakça:
Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009.
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi Cilt III: II. Bayezid ve Yavuz Selim Devirleri, TTK Yayınları, 1968.
Necdet Sakaoğlu, Bu Mülkün Sultanları, Oğlak Yayınları, 2008.
İlber Ortaylı, Padişahların Portreleri, Timaş Yayınları, 2011.
Yorumlar
Yorum Gönder