- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Sokrates, Platon ve Aristoteles – Antik Yunan Felsefesinin Zirvesi
Antik Yunan tarihi yalnızca savaşlar, şehir devletleri ya da imparatorluk hayalleriyle değil; düşüncenin, insan aklının ve sorgulamanın efsanevi yükselişiyle de hatırlanır. Bu yükselişin en görkemli üç siması ise tartışmasız şekilde Sokrates, Platon ve Aristoteles olmuştur. Bu üç filozof, yalnızca yaşadıkları çağın değil, insanlık tarihinin düşünsel temel taşlarını inşa etmişlerdir.
Sokrates – Sorgulamanın Babası
MÖ 469 yılında Atina’da doğan Sokrates, yazılı bir eser bırakmamasına rağmen Batı felsefesinin temellerini atan kişidir. Bilginin kaynağı olarak bireysel sorgulamayı öne çıkaran Sokrates, “Sorgulanmamış bir hayat, yaşamaya değmez,” sözüyle tanınır. Halkın arasına karışarak yaptığı diyaloglarla gençleri etkilemiş, bu durum yöneticiler tarafından tehdit olarak görülmüştür.
MÖ 399’da, gençleri baştan çıkardığı ve tanrılara saygısızlık ettiği gerekçesiyle yargılanarak ölüme mahkûm edilmiştir. Ölüm cezası olarak baldıran zehiri içmiştir. Öğrencisi Platon, onun savunmasını ve düşüncelerini detaylı biçimde diyaloglar hâlinde aktarmıştır.
Platon – İdealar Dünyasında Gerçeği Aramak
Sokrates’in öğrencisi olan Platon, felsefenin sistematik temellerini atan kişidir. MÖ 427 yılında doğmuş, Atina’da dünyanın ilk yükseköğretim kurumu sayılan Akademeia’yı kurmuştur. Gerçekliğin yalnızca duyularla kavranamayacağını savunan Platon, fiziksel dünyanın ötesinde İdealar Dünyası adını verdiği değişmeyen hakikatlerin bulunduğunu ileri sürmüştür.
Platon’un Devlet (Politeia) adlı eseri, ideal toplum düzeni, adalet, eğitim ve yöneticilik üzerine ilk kapsamlı felsefi modellerden biridir. Ona göre, bir devleti ancak filozoflar yönetirse toplum adil olabilir. Bu görüşüyle felsefeyi yalnızca düşünsel değil, politik bir misyon hâline getirmiştir.
Aristoteles – Bilginin Sistematik İnşası
Platon’un öğrencisi olan Aristoteles, MÖ 384’te Stageira’da doğmuş, Atina’da eğitim almış ve mantık, fizik, etik, siyaset gibi birçok alanın kurucusu kabul edilmiştir. Liseion adlı okulda eğitim vermiştir. Felsefeyi sistematik bir bilim hâline getirmiştir. Onun yöntemi, gözlem ve mantık yoluyla bilgiye ulaşmaktır.
Aristoteles, varlıkların nedenlerini dört neden (madde, biçim, fail ve erek) ile açıklamış, Altın Orta kavramıyla etik düşünceye denge getirmiştir. Ayrıca mantık alanında kıyas yöntemini geliştirerek, düşünce biçimlerinin matematiksel kesinlik kazanmasını sağlamıştır.
Üçlü Miras – Yalnızca Felsefe Değil, Uygarlığın Yolu
Sokrates’in etik ve sorgulayıcı temeli, Platon’un idealist düzen tasarımı ve Aristoteles’in sistematik bilimsel yaklaşımı, yalnızca Antik Yunan’ı değil, Roma’dan İslam filozoflarına, Orta Çağ Avrupa’sından Rönesans’a kadar uzanan düşünce zincirini etkilemiştir.
Özellikle İslam dünyasında Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi filozoflar Aristoteles’i yorumlamış, Orta Çağ Hristiyan düşünürleri Thomas Aquinas gibi isimler onu teolojiyle uyumlu hâle getirmeye çalışmıştır.
Antik Yunan felsefesi yalnızca soyut düşüncelerle değil, insanın kendini tanıması, toplumun adil yönetilmesi ve bilgiye sistematik olarak ulaşılması gibi çağlar üstü meselelerle ilgilenmiştir. Bugün bile eğitim, etik, siyaset ve bilimin kökenlerini aradığımızda bu üç büyük isme geri döneriz.
Kaynakça
- Platon – Sokrates’in Savunması, Devlet
- Aristoteles – Nikomakhos’a Etik, Politika
- Copleston, F. – A History of Philosophy
- Anthony Kenny – Ancient Philosophy
- Ahmet Arslan – İlkçağ Felsefe Tarihi
Daha fazla içerik için: Tarihin Defteri
Yorumlar
Yorum Gönder