- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Darius III Kimdir? – Perslerin Son Kralı
Giriş – Bir İmparatorluğun Son Nefesi
Antik çağın en büyük imparatorluklarından biri olan Ahamenişler, yaklaşık iki asır boyunca üç kıtaya hükmetmişti. Babil’in görkemiyle, Persepolis’in taş sütunlarıyla, Anadolu’dan Hindistan’a dek uzanan yollarıyla dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir siyasal ve kültürel sistem inşa etmişlerdi. Ancak her imparatorluk gibi onların da bir sonu olacaktı. Bu son, yalnızca dış tehditlerle değil, içten gelen çözülmeyle de şekillenmişti. Ve bu trajedinin merkezinde, adı çoğu zaman sadece “kaybeden” olarak anılan bir adam duruyordu: Darius III.
Darius’un adı, savaş meydanlarında kazandığı zaferlerle değil; kaçışlarla, ihanetlerle ve büyük bir felaketin simgesi hâline gelen bir hükümdarlıkla anılır. Fakat onun hikâyesi sadece bir düşüş değil, aynı zamanda insanın kader karşısındaki çaresizliği, siyasi yalnızlık ve tarihî yükün birey üzerinde yarattığı ağırlığın da öyküsüdür. Onu anlamak, sadece Büyük İskender’in zaferini değil, yıkılan bir medeniyetin son direnişini de anlamaktır.
Tahta Giden Yol – Kodomannos’un Taçla Buluşması
Darius, doğumunda “Kodomannos” adını taşıyordu ve doğrudan kraliyet hanedanının birinci dereceden varisi değildi. MÖ 4. yüzyılda Ahameniş İmparatorluğu hâlâ devasa bir coğrafyaya hükmediyor olsa da, merkezî otorite sarsılmış, satraplar kendi bölgelerinde adeta bağımsız yöneticiler hâline gelmişti. Bu parçalanma, zayıf bir kralın ardından yaşanabilecek kaos için zemin hazırlıyordu.
Kodomannos’un soyu, I. Darius’a dayandırılsa da, sarayda önemli bir figür değildi. Ancak güçlü bir askerdi; özellikle Artakserkses döneminde gösterdiği sadakat ve beceri, onu dikkat çeker kıldı. MÖ 338 yılında, tahta çıkan III. Artakserkses kısa sürede suikaste uğradı. Bu suikastin ardında vezir Bagoas vardı. Bagoas, kendi güdümünde bir kral yaratmak amacıyla önce Arses’i, ardından da Kodomannos’u tahta geçirdi.
Darius’un tahta çıkışı, zafer değil, bir güç oyunuydu. Vezir Bagoas onu yönlendireceğini düşündü; ama Darius bir kukla olmayı reddetti. Kısa sürede aralarında ipler koptu. Rivayetlere göre Bagoas, onu zehirlemeye kalkıştı, ancak Darius planı öğrenip onu öldürttü. Bu, Darius’un iktidarı için gerekli ama aynı zamanda trajedisinin ilk adımıydı: Artık yalnızdı.
İlk Temas – Granikos’un Sessiz Uyarısı
MÖ 334 yılında, genç Makedonya kralı İskender, Hellespontos’u geçerek Anadolu kıyılarına çıktı. Pers İmparatorluğu’nun batı sınırlarına yapılan bu geçiş, sıradan bir sefer değil; bir uygarlığın diğerine meydan okumasıydı. Ancak Pers sarayında bu olay ilk başta fazla ciddiye alınmadı. Darius’un danışmanları, İskender’i genç ve tecrübesiz bir kral olarak görüyordu.
Granikos Savaşı, Persler için bir “uyarı çanı” niteliğindeydi. Pers ordusu, satraplar önderliğinde toplandı ama merkezi komuta eksikliği, İskender’in hızlı manevraları karşısında işe yaramadı. Bu gecikme, Pers İmparatorluğu’nun en pahalıya mal olan tereddütlerinden biri olacaktı.
İssos Felaketi – Kralın Kaçışı, Ailenin Esareti
MÖ 333’te, Kilikya ile Suriye arasındaki dar bir ovada, tarihin en simgesel savaşlarından biri gerçekleşti: İssos Savaşı. Darius, bu kez bizzat ordusunun başına geçti. Ancak İskender’in doğrudan merkezine saldırmasıyla savaş Persler için felakete dönüştü. Darius, annesini, eşini ve çocuklarını savaş alanında bırakarak kaçtı. Bu durum, halkının gözünde büyük bir utançtı.
İskender, esir aldığı kraliyet ailesine olağanüstü bir saygı gösterdi. Bu tutum, yalnızca İskender’in büyüklüğünü değil, Darius’un küçülmesini de sembolize etti. Kendi annesi bile artık İskender’i “gerçek kral” gibi görmeye başlamıştı.
Gaugamela – Bir İmparatorluğun Sökülen Taşları
MÖ 331 yılında, Darius tüm gücünü toplayarak son bir mücadeleye girişti. Babil yakınlarındaki Gaugamela Savaşı, Pers İmparatorluğu’nun kader savaşıydı. Ancak İskender’in taktiksel dehası karşısında Pers ordusu bir kez daha dağıldı ve Darius yine kaçmak zorunda kaldı.
Bu yenilgi, Pers İmparatorluğu’nun sonunu getirdi. Babil, Susa ve Persepolis sırasıyla İskender’in eline geçti. Darius ise doğuya doğru kaçıyordu, ancak bu yolculuk onu kaçınılmaz sona taşıyacaktı.
İhanet ve Ölüm – Darius’un Sessiz Çöküşü
Kaçışı sırasında en güvendiği komutanlardan Besus tarafından ihanete uğradı. Zincire vuruldu ve MÖ 330’da Part bölgesine ulaşmak üzereyken hançerlenerek öldürüldü. İskender, onun cenazesini krallara layık şekilde Persepolis’e göndertti.
Tarihî Yorum – Darius Kimdi, Ne Değildi?
Darius III genellikle zayıf ve kararsız bir lider olarak anılır. Ancak bu yargılar, çoğu zaman karşısındaki figürü yüceltmeye hizmet eder. İmparatorluk zaten çürümüş, sadakat dağılmıştı. Onun liderliği, çökmekte olan bir binanın çatısını taşımaya çalışan bir adam gibiydi.
Sonuç – Tarihin Unuttuğu Kral
Darius III, bir çağın kapanışını simgeleyen trajik bir figürdü. Onu anlamak, yalnızca Pers tarihini değil, imparatorlukların nasıl sona erdiğini de anlamaktır.
📚 Kaynakça
- Arrianos, Anabasis Alexandri
- Curtius Rufus, Histories of Alexander the Great
- Diodoros Siculus, Bibliotheca Historica
- Plutarkhos, İskender Biyografisi
- Green, Peter. Alexander of Macedon
- Briant, Pierre. From Cyrus to Alexander
- Heckel, Waldemar. The Conquests of Alexander the Great
🔗 Diğer Tarihî Biyografiler
- Kleopatra Kimdir? – Antik Mısır’ın Son Hükümdarı
- Hannibal Kimdir? – Roma’ya Yemin Eden Komutan
- Jeanne d’Arc (Joan of Arc) Kimdir?
- Napolyon Bonapart Kimdir? – Avrupa’yı Sarsan İmparator
- Büyük İskender Kimdir? – 33 Yaşında Dünyayı Değiştiren Hükümdar
- Cengiz Han Kimdir? – Moğol İmparatorluğu’nun Kurucusu
- Julius Caesar Kimdir? – Roma’nın Efsane Lideri
- Attila Kimdir? – Hun İmparatorluğu’nun Gölgesi
- Leonidas Kimdir? – Termopylai’nin Sparta Kralı
Yorumlar
Yorum Gönder